En iyi bildiğimiz atasözlerinden olan bu söylemin gerçeklikle bir bağlantısı olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Gelin bu bağlantıyı hep beraber inceleyelim...Meyve ve sebzeler toplandıktan sonra yaşamsal faaliyetlerini devam ettirirler.Aynı insanlar gibi olgunlaşmak için oksijen alıp karbondioksit verirler.Yalnız farklı olarak karbondioksitin yanında etilen gazı ve bir miktar su salarlar.Bu olayda kilit rol oynayan madde etilen gazıdır.
'Klimakterium' adı verilen bu olgunlaşma sürecinde bitkisel bir hormon olan etilen gazı diğer meyveleri de tetikleyerek etilen üretmesine sebebiyet verir.Böyle bitkiler gittikçe büyümeye, büyüdükçe de daha fazla etilen salgılar.Sonuç olarak, aynı ortamdaki bir tane üzümün dayanma süresi bir salkım üzümün dayanma süresinden fazla olacaktır.
Genel olarak etilen üreten meyve ve sebzeler; şeftali, kayısı, armut, elma ,erik, domates ,ayva tropik ,meyveler, avakado, muz, incir, kivi, mango, kavun, nektarin.
Etilene hassas meyve ve sebzeler; kabak, bezelye, ıspanak, brokoli, marul, salatalık, karpuz, bakla, biber, ayşe fasülye, patlıcan, olgunlaşmamış kivi ,karnabahar, havuç ,lahana.
Yukarıdaki ürünleri aynı ortamlarda saklamayarak ürünlerin dayanma sürelerini bir miktar daha arttırabilirsiniz.Böylece gereksiz israftan kurtulabilir ve tasarruf sağlayabilirsiniz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder