5 Haziran 2014 Perşembe

PARABENLER

Özellikle son zamanlarda televizyonlarda, şampuanlarda, kremlerde, reklamlarda vs. adını sıkça duyduğumuz paraben nedir, sağlığa etkileri nelerdir gibi soruların cevaplarını yine uzman bir kalem tarafından hep beraber öğrenelim.



Kimyasal yapı olarak p-hidroksi benzoik asitlerin alkillerle yaptığı esterler ve bunların sodyum tuzları parabenleri oluşturur.Etil, metil, propil gibi bağlandığı alkil grubuna göre çeşitleri vardır.

Parabenlerin insan için düşük potansiyellerde zararlı etkilerinin bulunması ayrıca etkili bir şekilde anti bakteriyel ve anti-mantar olması, ürünlerde koruyucu olarak en çok tercih edilen madde olmasını sağlamıştır.

Bu maddelerin kullanım limitleri Avrupa Birliği Kozmetik Direktifinde belirtilmiştir.Eğer tek bir tür paraben kullanılacaksa limit %0.4, karışım yapılacaksa limit %0.8 olarak belirlenmiştir.

Kafalarda en çok soru işareti yaratan kısım ise bu maddelerin insan sağlığına olan etkileri.Bunu belirleyebilmek adına çeşitli zamanlarda çeşitli deneyler yapılmıştır;

1.Parabenlerin kullanımı ile meme kanseri arasındaki ilişkinin değerlendirildiği Avrupa 
Komisyonu Tüketici Ürünleri Bilimsel Komitesinin (EC SCIENTIFIC COMMITTEE ON 
CONSUMER PRODUCTS (SCCP)) 2005 yılı risk değerlendirmesinde o zamanki mevcut 
bilgiler ışığında paraben kullanımı ile meme kanseri arasında bir ilişkiyi ortaya koyacak 
herhangi bir bulgu elde edilememiştir. Halen de bu ilişkiyi ortaya koyacak bir veriye de 
rastlanılmamıştır. 

2.Koruyucu maddelerle ilgili olarak Avrupa İlaç Ajansının (European Medicines Agency) 31 
Mayıs 2010 tarihinde yapmış olduğu değerlendirmede metil ve etil parabenler için 10 mg/kg 
lık günlük alınmasına izin verilen miktarın güvenli kullanım için uygun olduğu, ancak propil 
paraben ile ilgili olarak hayvan çalışmalarında elde edilen gelişme üzerindeki olumsuz etkiler ve erkek üreme sistemi üzerindeki istenmeyen etkiler nedeniyle yenidoğan, bebek ve çok küçük çocuklarda kullanılan ilaç formülasyonlarında propil parabenin kullanılmaması 
gerektiği bildirilmiştir. 

Sonuç olarak tüm bu değerlendirmeler dikkate alındığında üstün koruyucu özellikleri 
nedeniyle parabenlerden vazgeçmenin mümkün olamayacağı, etil ve metil parabenlerin 
günümüz verileri doğrultusunda belirtilen limitler dahilinde kullanılmasının bir sorun teşkil 
etmeyeceği, ancak propil paraben ve diğer parabenlerin kullanımında özellikle yenidoğan, 
bebek ve çok küçük çocuklarda kullanılan ilaç formülasyonlarında kullanılmaması ile ilgili 
insiyatif geliştirmenin uygun olacağı, paraben kullanımı ile meme kanseri gelişimi arasında 
bir ilişkinin olmadığı söylenebilir. 

Prof.Dr. Ahmet Aydın 
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Toksikoloji ABD 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder