Madde bağımlığı bunların içinde alkol,bağımlılık yaratan tıbbi ilaçlar vb. uyuşturucu maddeler dahil genel olarak kullanıldığı zaman kullanıcıya keyif verir. Ancak bu keyifin maddelerden değil de zaten vücudumuzda halihazırda üretilmekte olan bir maddeden geldiğini söylesem.
Kısaca açıklamak gerekirse sinir hücreleri birbirine bağlıdırlar tıpkı zincir gibi ve bunlar etkiyi birbirlerini aktararak beyne aynı şekilde tepkiyi de organa gönderir. Her sinir hücresinde bir öncekinin salgıladığı maddenin(bize keyif veren asıl madde) gireceği yuvalar vardır ve salgılanan madde bu yuvalara bağlanır bu işlem böylece devam eder. Ancak vücudumuza uyuşturucu türevleri- örneğin; alkol aldığımız zaman alkolun içindeki bileşenler sinir hücrelerindeki yuvalara bağlanmaya başlar ve bunu takiben önceki hücrenin ürettiği madde bağlanamaz ve iki sinir hücresinin arasında birikmeye başlar işte tam da bu sırada kişi keyif almaya başlar. Tabi sinir hücresi hemen pes etmez ve iletimin tamamlanması için yeni yuvalar yapmaya başlar. Kişi alkol almayı bıraktığı zaman artık sinir hücresinde gerekenden daha fazla yuva vardır. Bu durumda kişi ikinci kez alkol almaya başladığında yine alkoldeki bileşenler gelip yuvaları tıkamaya başlar ancak hücrenin daha önceden açtığı açıklıklardan iletiler gitmeye devam eder. Yani birikme olmayınca kişi eskisi kadar keyif almak için daha fazla alkol alır ve böylece alkol eşiği yükselmiş olur aynı zamanda sinir hücresi de yeni yuvalar açmaya devam edeceği için bağımlılık derecesi de artmış olur. İşte madde bağımlısı olmak bu kadar kolay olmasına karşın aynı kolaylık tedavi için geçerli değil. Sinir hücresinin açmış olduğu boşlukları kapatıp tekrar eski haline dönmesi çok daha zahmetli ve bir o kadar da uzun bir süreçtir. Gel gelelim ki sigaranın böyle bir bağımlılık etkisi yok o yüzden ertesi gün bile bırakılabilinir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder